Latince kökenli, medyum sözcüğü, arada bulunan, araç anlamına gelmektedir ve ileti taşıyan anlamında da kullanılmaktadır. Bu nedenle, modern çağın kitle iletişim araçlarına da medyum kökenli medya denmektedir. Medya denilen araçların gerçek anlamda arada bulunup, yalnızca ileti taşımaları durumu tartışılmaktadır. Medya araçlarının bazılarının, kendi iletilerini üretip yine aracı olarak aktardıkları, araç konumuyla birlikte verici konumuna da sahip oldukları sorgulanmaktadır. Bu çalışmada, medya denilen araçların, iletişim sürecinin verici konumunda mı, araç konumunda mı, yoksa iki konumda birden mi oldukları tartışılmakta, modern medyanın bir tekel olarak insanlara siyasi veya kültürel iletiler üretip aktaradığı savları yaygınlaşmaktadır. Bu çalışmada açıkça, medyanın iletişim sürecindeki asıl konumu değerlendirilmektedir. Medya, tüm dünyada haber ve küresel iletilerin başlıca kaynağı konumuna gelmiştir. Dünya nüfusnun çoğu, dünya gündemini ve uluslararası olayları medya aracılığıyla öğrenmektedir. Ancak medya, kendi görüşleri doğrultusunda ürettiği iletileri insanlara aktardığı zaman, insanlar yanlı bilgilere sahip olmaktadır. Bu çalışmada, verici konumundaki medya ile birlikte medyanın siyasi ve ekonomik yönleri de irdelenmiş ve riskler ortaya konmuştur. Özellikle geri kalmış toplumlarda, medyanın önemli bir tecimsel ve siyasi güce sahip olması nedeniyle medya fazla sorgulanmamakta, bu da medyanın cesaretini arttırmaktadır. Bu durumda medyanın, kendi iletilerini hem verici hem de araç olarak insanlara aktraması oranı artmaktadır. Çalışmada, medyanın gerçek anlamda araç konumuna gelebilmesi için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi zorunluluğu vurgulanmıştır.