Tasavvuf tarihinde önemli simalardan biri olan Râbiatü’l-Adeviyye, sevgi ve aşk ekolünün kurucusu olarak hem yazılı tarihte hem de sözlü İslami gelenekte adından sıkça bahsedilen kadın bir sufidir. Sinema sanatının gelişmesiyle birlikte birçok dini karakterde olduğu gibi Râbiatü’l-Adeviyye’nin hayatı da beyaz perdeye aktarılmıştır. Bu konuda günümüze kadar birbirinden farklı senaryolarla dört adet film çekilmiştir. Hikâye formunda anlatı içeren bu filmlerde Râbiatü’l-Adeviyye kimi zaman kaynaklarda olduğu gibi gerçek kişiliğiyle zühdü, takvası, verası ve ilahi aşkı ile gösterilmiş kimi zaman da kaynaklardan kopuk bir şekilde kurgulanmıştır. Anlatı analizi yönteminin tercih edildiği çalışma bu filmleri inceleyerek Râbiatü’l-Adeviyye’nin sinemada nasıl gösterildiğini araştırmaktadır. Bu konuda temel tasavvufi kaynaklar referans alınmış, filmler birbirleriyle karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda Râbiâtü’l-Adeviyye karakterinin bir film hariç diğer sinema filmlerinde ısrarla kadın profiliyle gösterildiği, kadınsal özelliklerinin konudan daha fazla ön plana çıkarıldığı, bununla da kalmayıp fiziki özelliklerinin hayali olarak kurgulandığı güzellik algısı üzerinden hayatına bir takım eklemeler yapıldığı tespit edilmiştir.