Bu makale, John Galsworthy’nin The Forsyte Saga üçlemesindeki kişilerin nesneleştirilme sürecini Georg Lukacs’ın şeyleşme teorisi çerçevesinde incelemektedir. Çalışma, Irene karakterini Forsyte ailesinin üyeleriyle ve özellikle de kocası Soames Forsyte ile ilişkisi bağlamında analiz ederek, Galsworthy’nin şeyleşmeyi ikili bir süreç olarak uygulamasına odaklanmaktadır. Forsyte’lar Irene’e yalnızca maddi varlığı üzerinden değer biçip, ona bir mülk gibi davranarak, onu nesneleştirseler de nihayetinde kendi nesneleşmiş bilinçlerinin içine hapsolurlar. Çalışma, Soames’in “örümcek ağı” metaforunun, burjuva bilincinin mülkiyet odaklı dünyasına sıkışmışlığının temsilini göstermektedir. Galsworthy, Irene’i sesiz ve boyun eğmeyen bir karakter olarak tasvir ederek, Victorya dönemi İngiltere’sinin kapitalist değerlerine ve burjuva toplumuna yönelik derin bir eleştiri sunmaktadır. Bu makale, The Forsyte Saga’nın şeyleşmeyi yalnızca ekonomik bir olgu olarak değil, hem nesneleştireni hem de nesneleşeni dönüştüren psikolojik bir tuzak olarak tasvir ederek Lukacs’ın teorik çerçevesini benimsediğini iddia etmektedir.